22 Ocak 2010 Cuma

Sitemizin İçinde Arama Yapın

Loading

16 Ocak 2010 Cumartesi

THE PAST PERFECT TENSE | Past Perfect Tense

Türkçeye -mişli geçmiş zaman olarak çevrilebilir. Geçmişte yapılmış iki işten daha önce yapılmış olan olayları ve geçmişte belli bir ana dek sürmüş işleri anlatmakta kullanılır. Ayrıca dolaylı anlatımlarda da kullanılır.

Ör. Bora said he had played tennis. (Bora tenis oynadığını söyledi)

Olumlu Şekli

Özne+had+fiilin 3.hali

I had been heped
(Yardım edilmiştim)

It had been helped
(Yardım edilmişti)

Olumsuz Şekli

Özne+had not+fiilin 3. hali

I hadn't been helped
(Yardım edilmemiştim)

We hadn't been helped
(Yardım edilmemiştik)

Soru Şekli

Had+Özne+fiilin 3.hali

Had I been helped?
(Yardım edilmiş miydim?)

Had you been helped?
(Yardım edilmiş miydiniz?)

Olumsuz Soru Şekli

Had not+Özne+fiilin 3 hali

Had I not been helped?
(Yardım edilmemiş miydim?)

Had you not been helped?
(Yardım edilmemiş miydiniz?)

Active Form

Subject+had+verb 3

She told me his name after he had left.
(Ayrıldıktan sonra ismini bana söylemişti)

They thanked me for What I had done.
(Yaptıklarım için bana teşekkür ettiler)


Passive Form

Subject+had+been+verb 3

When we arrived in İzmir, all the shops had been closed.
(İzmir'e vardığımızda, tüm dükkanlar kapatılmıştı)

In five months, the house had not been repaired still.
(Beş ay içinde, ev hala tamir edilmemişti)

24 Ekim 2009 Cumartesi

İNGİLİZCE SAYILAR | NUMBERS | İNGİLİZCE SAYILARIN OKUNUŞU

0 - 20

0 : zero (ziro)
1 : one (van]
2 : two (tu)
3 : three (tiri)

4 : four (for)
5 : five (fayf)
6 : six (siks)
7 : seven (sevın)
8 : eight (eyt)
9 : nine (nayn)
10 : ten (ten)
11 : eleven (ilevın)
12 : twelve (tıvelv)
13 : thirteen (törtiin)
14 : fourteen (fortiin)
15 : fiveteen (fiftiin)
16 : sixteen (sikstiin)
17 : seventeen (sevıntiin)
18 : eighteen (eğtiin)
19 : nineteen (nayntiin)
20 : twenty (tıventi)
21 : twenty-one
22 : twenty-two

20 , 30 ... 100

20 : twenty (tıventi)
30 : thirty (törti)
40 : forty (forti)
50 : fifty (fifti)
60 : sixty (siksti)
70 : seventy (sevınti)
80 : eighty (eğti)
90 : ninety (nayti)
100 : one hundred / a hundred (van handırıd / e handırıd)
1000 : one thousand / a thousand (van tavzınd / e tauzınd)
1,000,000 one million
1.000,000,000 one billion (one milliard)
1,000,000,000,000 one trillion
21 : twenty one (tıventi van)
38 : thirty eight (törti eğt)
55 : fifty five ( fifti fayf)
62 : sixty two (siksti tu)
99 : ninety nine (naynti nayn)

100'lük sayılar, eğer sadece yüzlük ve onluk sayılar varsa,araya 'and' konularak okunur.Örneğin:

250 : two hundred and fifty 470 : four hundred and seventy

Eğer birlik sayılar da varsa and koyulmaz.

386 : three hundred eighty six

1000'lik sayılar da aynı mantıkla oluşur:

1900 : one thousand and nine hundred
1650 : one thousand six hundred and fifty
3548 : three thousand five hundred fourty eight

1000'lik sayılar ikiye bölünerek de okunabilir ve genelde bu daha yaygındır.
Bunların böyle kullanılması için sayı ; 13,14,15,16,17,18,19 sayılarıyla başlamalıdır.Bu nedenle tarihlerde bu yöntem kullanılır.

1999 : nineteen ninety nine
1453 : fourteen fifty three
1371 : thirteen seventy one

İNGİLİZCE EV EŞYALARI | İNGİLİZCE EV ARAÇ GEREÇLERİ | EV ile İlgili Kelimeler

Armchair = Koltuk
Ashtray = Kül Tablası
Audio Set= Müzik Seti
Balcony = Balkon
Bathroom = Banyo
Basin = Leğen
Bathtub = Küvet
Bed = Yatak
Bedroom = Yatak Odası
Blanket = Battaniye
Bottle = Şişe
Bucket = Kova
Carpet = Halı
Cauldron = Kazan
Ceiling = Tavan
Chandelier = Avize
Chair = Sandalye
Chimney = Baca
Clothes Peg = Mandal
Crib = Karyola
Cup = Kupa
Curtain = Perde

Decanter = Sürahi
Dining Room = Yemek Odası
Dish = Tabak
Dish Washer = Bulaşık Makinesi
Door = Kapı
Door’s Handle = Kapı Kolu
Drawer = Çekmece
Floor = Kat
Flower Pot = Saksı
Food Proccessor = Mutfak Robotu
Fork = Çatal
Glass = Bardak
Guest Room = Misafir Odası
Hall = Salon
Hang = Askı
Iron = Ütü
Ironing Table, Ironing Board = Ütü Masası
Jar = Kavanoz
Kitchen = Mutfak
Knife = Bıçak
Living Room, Sitting room = Oturma Odası
Microwave Oven = Mikrodalga Fırın
Mirror = Ayna
Oven = Fırın
Pan, Skillet = Tava
Plate = Düz Tabak
Pillow = Yastık
Pincers = Pense
Pressure Cooker = Düdüklü Tencere
Plug = Fiş
Quilt = Yorgan
Refrigerator, Fridge = Buzdolabı
Roof = Çatı
Room = Oda
Rug = Kilim
Saucepan = Tencere
Scissors = Makas
Screwdriver = Tornavida
Sheet = Çarşaf
Sink, Washbasin = Lavabo
Socket = Priz
Sofa = Kanepe
Spoon = Kaşık
Stove = Soba
Table = Masa
Table Cloth = Masa Örtüsü
Tap = Musluk
Tape Recorder = Kasetçalar
Tea Glass = Çay Bardağı
Teaspoon = Çay Kaşığı
Toilet = Tuvalet
Towel = Havlu
Tray = Tepsi
Wall = Duvar
Wardrobe = Gardrop
Washing Machine = Çamaşır Makinesi
Window = Pencere
Vacuum Cleaner = Elektrikli Süpürge
Vase = Vazo

İNGİLİZCE KİŞİLİK SIFATLARI | KİŞİLİK TERİMLERİ

adaptable == kolay uyum sağlar
astute == acaip ve hızlı zeki
can work under pressure == sıkışık koşullar, gerilimli ortamlarda
çalışabilir
careful == dikkatli
committed == kendini işine adayan
competent == beceri dolu
co-operative == işbirliğine yatkın
courteous == nazik
dedicated == işine bağlı, kendini işine adayan
energetic == enerjik
extrovert == dışa dönük, arkadaş canlısı
flexible == esnek
friendly == dost insan
get on well with other people == geçimli
good sense of humour == şakadan anlar, mizah duygusu gelişkin
hardworking == çalışkan
imaginative == hayal gücü yüksek, yaratıcı
independent worker == bağımsız çalışabilen (eh, birazcık da dikbaşlı,
ama olumlu anlamda)
lively == yaşam dolu, hareketli
logical == mantıklı
loyal == sadık
methodical == metodik, sallapati değil
meticulous == titiz
orderly == düzenli
organized == düzenli
positive == olumlu kişilik
practical == pratik, çözümcü
punctual == dakik
receptive == kolay algılayan ve uyumlu
relaxed == rahat
reliable == güvenilir
self-confident == özgüven sahibi
self-motivated == motivasyon sahibi
sensitive == duyarlı
thorough == titiz
thoughtful == düşünceli (yardımsever, vs.)
vigilant == uyanık (dalgacı değil)
work well with others == başkaları ile uyum içinde çalışır.

İNGİLİZCE HASTALIKLAR | İNGİLİZCE HASTALIK TERİMLERİ | ILLS

tootache: diş ağrısı

headache: baş ağrısı

contagious: bulaşıcı

bad cold:soğuk algınlığı

stomachache: karın ağrısı

sore foot:ayak ağrısı

lumbago:bel fıtığı

hernia:fıtık

jaundice:sarılık

flu:grip

constipated:kabız

epilepsy:sara

ulcer:ülser

chickenpox: su çiçeği

rabies:kuduz

asthma: astım

cancer: kanser

measles:kızamık

diarrhoea:ishal

bronchitis:bronşit

typhoid fever:tifo

dysentery:dizanteri

itch:kaşıntı

faint:bayılmak

hiccups:hıçkırık

angina:anjin

heart attack:kalp krizi

leukemia:lösemi

measles:kızamık

migraine:migren

İNGİLİZCE HAYVANLAR | İNGİLİZCE HAYVAN İSİMLERİ | ANIMALS

Ağaçkakan = woodpecker
Ahtapot = octopus
Akbaba = vulture
Akrep = scorpion
Antilop = antelope
Arı = bee
Aslan = lion
At = horse
Ateşböceği = firefly
Ayı = bear
Balarısı = honeybee
Balık = fish
Balina = whale
Baykuş = owl
Bıldırcın = quail
Bit = louse
Bizon = bison
Boğa = bull
Böcek = insect
Bufalo = buffalo
Bukalemun = chameleon
Buldok = bulldog
Bülbül = nightingale
Ceylan = gazalle
Cırcırböceği = cricket
Civciv = chick
Çakal = jackal
Çekirge = grasshopper
Çıngıraklıyılan = rattlesnake
Çita = cheetah
Dana = calf
Denizanası = jellyfish
Denizyıldızı = starfish
Deve = camel
Devekuşu = ostrich
Dinozor = dinosaur
Doberman = doberman
Doğan = falcon
Domuz = pig
Ejderha = dragon
Erkek geyik = buck
Eşek = donkey
Eşekarısı = hornet
Fare = mouse
Fil = elephant
Flamingo = flamingo
Fok = seal
Gelincik = weasel
Gergedan = rhinoceros
Geyik = deer
Goril = gorilla
Guguk kuşu = cuckoo
Güve = moth
Güvercin = piegon
Habeşmaymunu = baboon
Hamsi = anchovy
Hindi = turkey
Horoz = cock
Istakoz = lobster
İguana = iguana
İnek = cow
İpekböceği = silkworm
Jaguar = jaguar
Kanarya = canary
Kanguru = kangroo
Kaniş = poodle
Kaplan = tiger
Kaplumbağa = turtle
Karabatak = cormorant
Karaca = roe deer
Karga = crow
Karınca = ant
Kartal = eagle
Katır = mule
Kaz = goose
Keçi = goat
Kedi = cat
Keklik = partridge
Kelebek = butterfly
Kertenkele = lizard
Kırkayak = millipede
Kırlangıç = swallow
Kısrak = mare
Kirpi = hedgehog
Koç = ram
Kokarca = skunk
Koyun = sheep
Köpek = dog
Köpek balığı = shark
Köstebek = mole
Kuala = kuala
Kuğu = swan
Kunduz = beaver
Kurbağa = frog
Kurt = wolf
Kurtçuk = larva
Kuş = bird
Kutup ayısı = polar bear
Kuzu = sheep
Leopar = leopard
Leylek = stork
Martı = gull
Maymun = monkey, ape
Muhabbet kuşu = parakeet
Mürekkepbalığı = cuttlefish
Oğlak = kid
Öküz = ox
Ördek = duck
Örümcek = spider
Panda = panda
Panter = panter
Papağan = parrot
Pelikan = pelican
Penguen = penguin
Piliç = chicken
Pire = flea
Rakun = racun
Rengeyiği = reindeer
Saksağan = magpie
Salyangoz = snail
Sansar = marten
Sazan = carp
Serçe = sparrow
Sıçan = rat
Sığır = cattle
Sırtlan = hyena
Sincap = squirrel
Sinek = fly
Sivrisinek = mosquito
Solucan = worm
Suaygırı = hipopotamus
Susamuru = otter
Sümüklüböcek = slug
Şahin = hawk
Şempanze = chimpanzee
Tahtakurusu = bedbug
Tavşan = rabbit
Tavuk = han
Tavuskuşu = peacock
Tay = colt
Tazı = greyhound
Tırtıl = larva
Tilki = fox
Timsah = crocodile
Tonbalığı = tuna
Turna = crane
Turnabalığı = pike
Uğur böceği = ladybird
Yabanarısı = bumblebee
Yabandomuzu = wild boar
Yabantavşanı = hare
Yarasa = bat
Yengeç = crab
Yılan = snake
Yılanbalığı = eel
Yunus = dolphin
Zebra = zebra
Zürafa = giraffe